Dil Çalışmalarım

Ana Sayfa >>

Kişisel Bilgiler >>
    Özgeçmiş
    Bilimsel Yayınlar
    Atıflar
    Tasarılar (Projeler)
    Bilimsel Sunuştaylar
    Yönetilen Tezler
    Dersler
    Görevler
    Diğer Yayınlar
    İletişim

Fizik/Fizik Eğitimi >>
    Fizik Deneyleri
    Nobel Fizik Ödülleri
    Öğeler Çizelgesi
    Biliyor Muydunuz?

Duyurular >>

Diğer >>
    Bilgisayar
    Bilgi Yarışması
    Sormacalar
    Yararlı Bilgiler
    Güncel Bilgiler

English >>

Dil Yazılarım

GEREKSİZ ETTİRGEN ÇATILAR - 10.01.2016
Dr. Hasan Şahin KIZILCIK

Ettirgen çatılı eylemlerde bir sorunumuz var. Ne yazık ki yetmiyor bize bu çatı ekleri bir türlü... Gereksiz ettirgenlik derecesini artırıyor ancak hep birinci derece anlamıyla kullanıyoruz. Açıklayalım...

Türkçede, geçişsiz bir eylemin üzerine "-r, -t, -tır" eklerinden birinin getirilerek eylemin geçişli yapılmasına "oldurgan" çatılı eylem denir. Geçişlilik nedir? Bir eylem, nesne alabiliyorsa geçişli, alamıyorsa geçişsizdir. Demeli o eyleme "neyi/kimi?" sorularını sorduğunuzda yanıt alabiliyorsanız, nesne alabilir ve geçişlidir.

  • Kadın öldü. (geçişsiz) -> Kadını öldürdü. (oldurgan)
  • Günler dayanılmaz geçiyor. (geçişsiz) -> Günlerini dayanılmaz geçiriyor. (oldurgan)
  • Araba durdu. (geçişsiz) -> Arabayı durdurdu. (oldurgan)

    Gelelim gerçek konumuza... Geçişli bir eylemin üzerine "-r, -t, -tır" eklerinden biri getirilerek eylem yeniden geçişli yapılıyorsa o eylem "ettirgen" çatılı bir eylemdir. Bu durumda eylemin geçişlilik derecesi arttırılmış olur ve "bir başkasına yaptırma, ettirme" anlamı katar. Bunun da dereceleri vardır. gülmek > güldürmek > güldürtmek > güldürttürmek... vb.

    Birinci derece ettirgenlik:

  • Bu yazıyı okudum. (geçişli) -> Bu yazıyı okuttum. (ettirgen)
  • Yeni aldığım evi boyadım. (geçişli) -> Yeni aldığım evi boyattım. (ettirgen)
  • Sesini duydum. (geçişli) -> Sesini duyurdum. (ettirgen)

    Burada gördüğünüz gibi, oku- > okut-, boya- > boyat-, duy- > duyur- olmuş. Burada eylemi A kişisi B kişisinden istemiş ve ona yaptırmıştır. Eylemi yapan B'dir, yapılmasını isteyen de A... Bu sözleri söyleyen A kişisidir.

    Şimdi ikinci dereceye geçelim:

  • Bu yazıyı okuttum. -> Bu yazıyı okutturdum.
  • Yeni aldığım evi boyattım. -> Yeni aldığım evi boyattırdım.
  • Sesini duyurdum. -> Sesini duyurttum.

    Burada bir ettirgenlik eki daha getirilmiş. Eylemi yapan C kişisine, B kişisi yapmasını söylemiş. B'den de eylemi A kişisi istemiş. Bu sözleri söyleyen yine A kişisidir.

    Bu böyle uzar gider... Ancak nedense bize hiç yetmiyor. Örneğin, "koparmak" eylemine -t ettirgenlik eki getirilip "kopartmak" yapılır. Ancak koparmak anlamında kullanılır. Oysa biri ettirgendir, diğeri değildir. Sonra "koparttırmak" yapıp ikinci dereceye geçeriz ama onu da "kopartmak" anlamında, demeli birinci derece anlamında kullanırız. Oysa yanlıştır. Anlam da yanlış olur. Yine "Kendini sevdirdi." yerine "Kendini sevdirtti." derseniz, bu ikinci dereceden bir ettirgenliktir. Ancak sevdirmek ile sevdirtmek eylemlerini aynı anlamda kullanamazsınız. Anlamları farklıdır.





    Diğer Yazılar

  •  
    Özlü Söz:
    Cahil olanların merhameti ve lütfu azdır. - (Mevlana Celaleddin Rumi)
    Mustafa Kemal ATATÜRK diyor ki:
    Milleti kurtaranlar yalnız ve ancak öğretmenlerdir. Öğretmenden ve eğitimciden mahrum bir millethenüz millet namını almak istidadını keşfetmemiştir.Ona basit bir kitledenir, millet denmez. Bir kitle millet olabilmek için mutlaka eğitimcilere, öğretmenlere muhtaçtır.


    © Özlük Hakkı/Copyright 2003-2023 Hasan Şahin KIZILCIK
    Öneri: 1024x768 ve üstü