KAYNAŞTIRMA ÜNSÜZLERİ GERÇEKTEN DÖRT TANE Mİ? - 09.04.2015 Dr. Hasan Şahin KIZILCIK
MEB, ÖSYM gibi birçok kurum, kaynaştırma (bağlama) ünsüzleri olarak sürekli olarak y, ş, s, n ünsüzlerini verirler. Hatta "yaşasın" sözü ile kodlayanlar da vardır. Oysa bu doğru değildir. Türkçede yalnızca bir bağlama ünsüzü vardır. O da "y" sesidir. Türkçenin geçmiş dönemlerinde de y sesinden başka bağlama ünsüzü görülmez. Gerçekte ş, s ve n sesleri bağlama ünsüzü değildir. O zaman, "kapı-n-ın", "anne-s-i" veya "iki-ş-er" sözlerindeki ş, s ve n ünsüzleri nedir? Açıklayalım...
n ünsüzü: Gerçekte, kapı-n-ın örneğindeki n ünsüzü "adıl n'si" (zamir n'si) olarak bilinen ünsüzdür. Türkçede kapı-da denebilmektedir. Diğer yandan kapısı-n-da da denmektedir. Buradaki n sesi iyelik ekinden sonra gelir ve adıl n'si adını alır. Kaynaştırma (bağlama) ünsüzü değildir. Üçüncü tekil kişi iyelik ekleriyle durum ekleri arasında, adılların çekiminde, ilgi ekinin başında ve aitlik eki -ki'den sonra görülür.
ş ünsüzü: Türkçede beş-er sözünün yanlış bölünmesi sonucunda sayılarla birlikte kullanılan bir ş sesi oluşmuştur. yedi-ş-er, altı-ş-ar gibi yanlış ayrılmıştır. Sayılara gelen ek -er veya -şer olarak verildiğinde, bu ş sesinin gerçekte sayılar için bir üleştirme ekinin parçası olduğu görülür, kaynaştırma değildir.
s ünsüzü: Kullanımda, anne-s-i biçiminde görülen s ünsüzünün, Türkçenin Ana Altayca döneminden kalma bir çokluk ekinin kalıntısı olduğu ve iyelik eklerinden önce bulunduğu durumlarda yanlış bölünme sonucu iyelik ekine dahil olduğu düşünülmektedir.
Diğer Yazılar
|